E-Commerce

E-Ticaret: Ürünlerin veya hizmetlerin, online yollar üzerinden, satın alımı ve satışı olarak tanımlanır.

Avantajları (Müşteri tarafından)

• Evden çıkmadan hızlı alışveriş,
• Ürün kıyaslamasında zaman kaybının önlenmesi
• Daha fazla ürün çeşidi görerek, seçim imkanı,
• İhtiyaçlara uygun ürün bulmak daha kolaydır,
• Ürünün kullanımı ile ilgili yapılan yorumlar ile bilinçlenme.

Avantajları (Satıcı tarafından)

• Ürünlerin satılabileceği yeni bir kanal oluşur,
• Ürünler hakkında detaylı bilgilerin sunulabileceği bir ortam oluşur
• Stoktaki ürünler talebe göre yönetilir,
• Telefon faks gibi, iletişime harcanan maddi masraflar azalır
• Her an yeni müşteri bulma imkanı yükselir,
• Reklam masrafları azalarak, daha büyük müşteri kapasitesine sahip olunabilinir.
• 365 gün, 24 saat açık bir mağazadır.
• Dünyanın her yerinden müşteriye sahip olunabilir.

Dezavantajları

• Denetime müsait bir ortam değildir,
• Alınacak ürünün, deneme fırsatı olmadğından, bir güvensizlik yaratabilir.
• Kargo ücretlerinin yüksekliği
• Online aışverişe yeterince güvenilmiyor

E- Ticaret yapanların tarafları 4 e ayrılır.

1. Şirketler arası (b2b-business to business)
2. Şirket ve tüketici arası (b2c- business to consumer)
3. Şirket ve kamu idaresi arasında ( b2a business to admistration)
4. Tüketici ve kamu idaresi arasında (a2c) admistration to business)

Hedefleri:

• Zamanı ve maliyeti minimize etmek,
• Müşteriye sunulan servisi iyileştirmek, geliştirmek
• Hızı arttırmak
• Ticari maliyetleri düşürme
• Yeni marketlere düşük fiyatlarla girme

Mobil Marketing

Günümüzde neredeyse, nüfusumuza yakın cep telefonu kullanımı olunca, doğal olarak da, pazarlama faaliyetleri bu yöne doğru kayma göstermektedir. 

Mobil marketing, işletmenin pazarlama yöntemlerini, telekominikasyon kullanımı üzerinden, kullanıcıların mobil telefonlarından gerçekleştirmesidir.

Amaçları: Satışları arttırmak, müşteri kazanmak, müşterinin ilgisini çekmek, ürün lansmanı yapmak, 

Bu marketing yöntemi iki farklı yolla gerçekleştirilmektedir.

1. Push Model: Firmaların veri tabanları üzerinden, müşterilerin cep telefonu numaralarına ulaşması üzerinden olmaktadır. En yaygın şekli ss ile kampanya yapılması, indirim bilgilerinin kullanıcıya gönderilmesidir. Örnek:  SMS, Bluetooth

2. Pull Model: Şifre gönder çekilişie katıl mesajıdır. Bu method ile geleneksel mecralar ile duyurulan kampanyalar, direk bireyselleştirme sergilediğinden, firmaların ilgisini daha çok çekmektedir. Örnek: SMS, Bluetooth, QR code

Avantajları:

Birebir pazarlama anlayışına sahiptir.

İzinli pazarlama yöntemini kullanır.

Ölçülebilirdir.

Marka bilinirliği yaratır.

Hızlıdır.

İnteraktiftir

Zaman ve yerden bağımsızdır.

Hedef odaklıdır.

Strateji belirlerken, müşterinin istekleri göz önüne alma imkanı sağlar.

Dezavantajları:

Pahalı bir yöntem,

Kullanıcının telefon numarasına ulaşabilme zorluğu

Bilgi gönderme kapasitesinin sınırlılığı, sesli ve görüntülü mesajların gönderilememesi,

Geographic information system (GIS) Coğrafi Bilgi Sistemi

Gıs, yani coğrafi bilgi sistem; konuma dayalı gözlemlerle elde edilen, graifik ve grafil olmayan bilgilerin toplanması, saklanması, işlenmesi ve kullanıcya sunulmasını gerçekleştiren bir sistemdir.

Bu sistem çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır.
Software, hardware, coğrafi veriler, kullanıcı ve methottur.

Software; GIS yazılımları, coğrafi verilerin toplanması, analizi ve görüntülenmesi için, gerekli fonsiyonları sağlar.
Hardware; Bilgisayarlar, network ve çevre birimleri
Kullanıcı: Sistemi varoluş nedenidir.
Sistem yöneticisi, Bilgisayar mühendisi, veri tabanı yöneticisi, son kullanıcı... olarak gösterilebilir.
Yöntemler: Veri yönetimi, insan kaynakları yönetimi, kalite yönetimi, risk yönetimi...
Coğrafi veriler: Mekansal veri, geometrik veriler, topolojik verilerdir.

Vektör veri (Vektordatenmodel): Nokta, çizgi ve alandan oluşan bir gösterimdir.
Gerçek durumu iyi yansıtır, grafik gösteriminin ölçeğe bağlı oranını yansıtır, veri yapıları karmaşıktır, simulasyona uygun değildir.
Raster Veri: (Rasterdatenmodel): Çalışma ağını düzgün kareler ağına böler.
Veri yapıları çok basittir, pikseller aynı boyutta olduğundan, simulasyona yatkındır, verinin hacmi geniştir, piksel büyüdükçe veri kaybı olur.





Süreci:

Eingabe, Verwaltung, Analyse und Präsentation von Daten: veriler girilir, kullanılır, analiz yapılır ve görselleştirilir

Geliştirilmiş Planlama ve Zamanlama (Advenced Planning and Scheduling- APS )

Size şimdi pazartesi gün ki dersimin notlarını Türkçeye çevirerek yazacağım.
Neden dersen, yalnızca bu şekilde ezberleyebildiğim için :D

Aps yan advenced Planing and Scheduling nedir?
Bu sistem işletmenin üretim sürecini planlama ve zamanlama sistemidir.
Materyallerin kullanımı, işçi ve makinaların kapasiteside göz önüne alınarak, herhangi bir sıkıntının sonuçlanması gerekmeden, önlemler hazır olur.
Mevcut siparişler, iş emirleri ya da hedeflenen üretim planı, eldeki kaynaklara bu verilerin yerleştirilmesi, planlama yapılırken vardiyalar, işletme öncelikleri, üretim aşamasının özellikleri, darboğaz duurumları göz önüne alınarak, en uygun planlamayı yapmak hedeflenir.

Şu sorulara cevap bulunabilir

• Yen siparişin gelecek teslim süresi ne zaman?
• Kapasite kullanımı ne kadar?
• Belirli bir siparişin üretimi öne çekince, ne gibi değişiklikler olur?
• Darboğazlar, kullanılmayan kanaklar, sarkan üst üste binen işler neler?
• Üretim termin süres ve stok teslim süres nasıl minimuma indirilir?
• Eldeki kaynaklar dahilinde, siparişler nasıl planlanır?

Aps, stoktaki verileri, müşteri siparişlerini ve ERP sistemi tarafından hazırlanan taminlerin bir özetini elde edebilir. Olası zamanlamaları da bu veriler ile tahmin ederek, müşterinin ani bir siparişi veya tam tersi durumdaki talebine, rahatlıkla olumlu olumsuz cevap vererek, müşteriyi mutlu edebilir.

Yararları:

Üretim süreçlerinin geliştirilmesi

Manuel sistemlerin neden olduğu eksikliklerin azaltılması

Daha üst düzey dakiklik

Daha etkili kaynak ve stok yönetimi

Geliştirilmiş müşteri hizmet düzeyi

Beklenmedik üretimi destekleme üzere, WHAT IF senaryoların analizi

Kullanıcı dostu arayüzü

Simulasyon ('What if ' ) Sanal bir siparişin planlanması için bir simülasyon modelidir ve apsnin analizlerinden biridir.

Ve kendini Satmak Üzerine

"Satış Nedir?
Diplomatın biri fakir bir adamın yanına gider ve "Oğlunun evlenmesini sağlayabilirim" der.
- Oğlumun hayatına asla karışmam…
- Ama, kız Lord Rothschild'in kızı
- Haaa! O zaman başka…

Diplomatın ikinci durağı, Lord Rothschild'in yanıdır
- Kızınız için bir kısmet buldum Lord?um..
- Benim kızım evlenmek için henüz çok küçük…
- Ama, bu delikanlı halihazırda Dünya Bankası başkan yardımcısı
- Bak o zaman başka…

Diplomat, Lord'un yanından ayrıldıktan hemen sonra soluğu Dünya Bankası başkanının yanında alır
- Size başkan yardımcısı olarak tavsiye edeceğim, çok iyi bir delikanlı var.
- Şu an zaten ihtiyacımdan çok başkan yardımcım var, gerekmez?
- Ama bu çocuk Lord Rothschild'in damadı
- Bak o zaman oldu? Gelsin başlasın...

Pazarlama Nedir?

Bir profesör, yüksek lisans öğrencilerine pazarlama kavramlarını anlatıyordu:

1. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz ve yanına giderek "Çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. Bu, doğrudan pazarlamadır.

2. Bir grup arkadaşınızla katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz. Arkadaşlarınızdan biri kızın yanına gitti ve sizi işaret ederek kıza "O çok zengin. Evlen onunla!" dedi. Bu, reklamdır.

3. Katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz ve yanına gidip telefon numarasını aldınız. Ertesi gün arayıp "Çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. Bu, telepazarlamadır.

4. Katıldığınız partide büyüleyici bir kız gördünüz. Kalkıp kravatınızı düzelttiniz, ona doğru yürüyüp içkisini tazelediniz, arabanın kapısını açtınız, çantasını düşürünce e ğilip aldınız, küçük bir gezinti teklif ettiniz ve sonra "Bu arada ben çok zenginim.
Benimle evlenir misin?" dediniz. Bu, halkla ilişkilerdir.

5. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanınıza geldi ve "Duyduğuma göre çok zenginmişsiniz. Benimle evlenir misiniz?" dedi. Bu, marka bilinirliğidir.

6. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp "Ben çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. Suratınıza okkalı bir tokat yapıştırdı. Bu, müşteri geribildirimidir.

7. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp "Ben çok zenginim. Evlen benimle!" dediniz. O da sizi kocasıyla tanıştırdı. Bu, arz-talep uyuşmazlığıdır.

8. Katıldığınız bir partide büyüleyici bir kız gördünüz. Yanına yaklaştınız, ama siz birşeyler söyleyemeden önce biri gelip ona "Ben çok zenginim. Benimle evlenir misin?" dedi ve kız onunla gitti. Bu, sizin pazar payınıza göz koyan rekabettir.

9. Katıldığınız bir partide büyüleyic i bir kız gördünüz. Yanına yaklaşıp "Ben çok zenginim, evlen benimle!" diyecekken karınız geldi. Bu, yeni pazarlara girememektir."

Sağ Löp Sol Löp! Ye Beni Löp Löp!

Beyinde sağ ve sol loplar bulunmaktadır.
Bunlardan hangisi sizde ağır basıyorsa, hayatınızdaki her adımınızda etkisi olacaktır.
İkisinin de birbirinden farklı özelliklere sahip olduğu söylenebilir.

Nasıl farklı özellikler bunlar peki:
Mesela sağ loplu insancık: duygusal, yaratıcı, çocuksu... dur.
Sol loplu insancık ise: sistemli, mantıklı, aktif...dir.

Hemen bir örnek vereyim: okulda her boka kızan, bir soru sorduğunda size kızan, verdiğiniz garip bir cevapta sizi aşşağılayan hocamız: sol lopu ağır basan hocadır.

Veya kendini odaya kapatmış, sürekli manyak gibi resim yapan, hayatla bağını koparmış ressam abimiz ise, sağ lopludur.

Sağ lop mu, sol lop mu olmak iyi derseniz: ikisinden de yarı yarıya olursa en iyidir.

Fakat illa tam sağ, illa sol lop veya illa arası olunca, şu özellikler bende var diyemezsiniz; çünkü önemli olan bir kriter daha vardır ki: Beyinde 10 milyarın üzerinde beyin hücresi vardır. Bu hücreler birbirleri ile iletişime girdiği zaman: 'haa şimdi jeton düştü' cümlesini kuruyoruz. İşte bu tatlı hücrecikler ne kadar çok iletişime girerse, sizin algılama kapasiteniz için o kadar iyidir.

Şimdi bu 3 kriteri de birleştirirsek:
Sol lop ve sağ lop arasındaki hücreler ne kadar çok iletişimde olursa, o kadar çok başarılı olabilirsiniz.

Ve bir diğer başarı etkisi ise, iki lobunuzun da birbirine yakın derecede olmasıdır.

Eğer sol ağır basarsa, milyarlarca bilgiyi beyninize alsanız bile; sadece o beyin depo görevi görür. Çünkü hücreler, sağdaki lopla alakası olmadığından, iletişimsiz olarak kalırlar. İşte: lisede İNEK dediğimiz adamlar tam olarak sağ lopu çok fazla ağır basan; aldığı bilgiyi değerlendiremeyecek hücre bağı olmayan insanlardır.

Şimdi ben sağ löp müyüm, sol löp müyüm dersen bana: tıkla da şu testi yap:)
Görsel bir test istersen de: al bakalım bunu

Not: 2. linkin yalan olduğu söyleniyor ama araştırmakla uğraşmak istemediğimden bildireyim dedim.